aileen wuornos

ABD'nin en ünlü kadın seri katillerinden biri olan Wuornos, aynı zamanda eşcinsel bir hayat kadınıydı. İlişkiye girdiği bazı insanları öldürdüğü ve ormana saklamaya çalıştığı ortaya çıkmıştır. 7 kişiyi öldürdüğü bilinse de 2 kişinin cesedi bulunamamıştır ve bu yüzden 5 kişiyi öldürmekten yargılanmıştır. Babası çocuk tacizinden suçlu bulunur ve hapise girer. Annesi Aileen'i büyükanne ve büyükbabasına verip kaçar. 13 yaşında tecavüze uğrayıp gayrimeşru bir çocuk doğurur ve büyükbabası onu evden atar. Hayatta kalmak için hurda bir arabada barınır ve para için fahişeliğe başlar. En sonunda 20 yaşında 70 yaşında bir adamla evlenir fakat 1 ay sonra kocasını bastonla dövdüğü gerekçesiyle boşanırlar. Önceleri öldürdüğü insanların kendisine saldırdığını öne süren Wuornos, idamdan hemen önce ise "Yaptığım her şeyin altında korkunç bir öfke yatıyor. İdam edilmem gerek çünkü eğer hapisten çıkacak olursam yine cinayet işlerim." diyerek suçunu itiraf etti.

charlize theron'un müthiş oyunculuk sergilediği (bkz: monster (film)) adlı filme konu olan, abd'nin bilinen ilk seri katil kadın suçlusu. 1956-2002 yılları arasında yaşamış, toplam 7 erkeği öldürdüğü söylense de sadece 5'inin cesedi bulunmuştur. aşırı sıkıntılı bir çocukluğa sahip olan wuornos tecavüzden fahişeliğe kadar bir dünya toplumsal ve bireysel yıkıma uğramış, en nihayetinde mahkeme heyetine "beni idam edin. yoksa içimdeki öfke yüzünden dışarı çıktığım ilk an yine cinayet işlerim" demiştir. suç ve suçlu konusu çok ciddi bir mesele. ve şahsi fikrim, seri katillik dahil birçok suç da en büyük azmettirici direkt toplumun kendisi. psikopatolojik suçlulardan bahsetmiyorum tabii. ki onların da genetik yönden çok ciddi hasarlarla dünyaya getirilmiş olma ihtimalleri mevcut. bu arada, bu konularla ilgili zeitgeist adlı belgeselin üçüncü bölümünde müthiş tespitler vardır. birebir suçlularla yapılan röportajlarda neredeyse tüm suçların en temelinde yatan şeyin fırsat ve gelir eşitsizliği olduğu birebir ispat edilmiştir. ablamız için; gorsel